Türkiye Reklamcılık sektörünün doğuşunda ve gelişiminde en önemli yere sahip olan Eli Acıman'ın mesleğe başlangıç hikayesinin küçük bir bölümünü buradan paylaşmak istedim. Nil Baransel'in yazdığı kitap reklamcılığa ilgi duyan herkesin okuması gereken bir kitap sanırım. İşte Eli Acıman ve ona ilk işini veren Vitali Hakko'nun reklamcılık sektörünün temellerini atan hikayesi:
İstanbul Sultanhamam’da, Mısır Çarşısı kapısının tam
karşısında Şenşapka mağazası…
Mağaza, Vitali ve Albert Hakko kardeşlerindir. Komşu
Şenteks kumaş mağazasının sahibi ise Moiz Acıman.
Vitali Hakko ile Moiz Acıman, öğle yemeğinden sonra
biraz gün ışığı alabilmek için kapılarının önüne çıkmış, ayaküstü sohbet
ederler:
-
Bre Moiz deli olacağım, şapkalar pek
satılmıyor. Biraz reklam yapabilseydik öyle fark ederdi ki… Ama reklamdan
anlayan yok!
-
Kim demiş yok?
-
Kim var?
-
Kardeşim Eli.
-
Anlar mı Eli reklamdan?
-
Tabii anlar!
-
Eh o zaman gelsin bana görüşelim.
Moiz Acıman telefona
sarılır:
-
Eli sana iş buldum!
-
Ne işi?
-
Reklam
-
Ne, reklam mı? Abi ben reklamdan ne
anlarım?
-
Ne demek ne anlarsın Sen gazetecilik
okumadın mı?
-
Okudum.
-
Peki, reklamlar gazetelerde basılmaz mı?
-
Basılır.
-
O zaman sen reklamdan anlarsın. Komşum
Vitali reklamcı arıyor, yarın 11’de gel, seni tanıştıracağım.
Ertesi gün, Vitali
Hakko ile Eli Acıman arasında kısa bir görüşme olur:
-
Biz kadın şapkası imal edip satıyoruz.
Satışlar düşük. Bizim reklamlarımızı hazırlayabilir misin?
-
Hazırlarım tabii.
-
Uzun sürer mi?
-
Bir haftaya kadar hazır olur!