21 Temmuz 2012 Cumartesi

Avis We try harder



Bir diğer önemli Bernbach kampanyası da Avis araç kiralama şirketi için yapılandır. Burada kullanılan slogan " We try harder ", bu dönemde araç kiralama sekörünün lideri Hertz firması ve reklamda Avis'in 2. olduğu için daha çok çabaladığını söylüyor ve artılarını ortaya koyuyor. Metnin sonunda da esprili bir şekilde " Biz de sıra daha kısa " deniyor. Tabi bu reklam o dönemlerde çok ses getiren bir reklam oluyor. Duruma çok farklı bir şekilde yaklaşılmış ve 2. olmalarının avantajlı yönleri ortaya çıkarılmış. Bu konsepti pek çok firma o günden bu yana kullandı ve eminim kullanmaya da devam edecek. Benim agresif ve farklı reklamlarını sevdiğim Ally Gargano ajansı ise Hertz firması için daha sonra bu reklama cevap olarak bir reklam hazırlıyor. Onlar da bu reklam da neden birinci olduklarını biraz da esprili bir dille anlatıyorlar, dediğim gibi Ally Gargano gerçekten cesur bir reklam ajansı ve enteresan işleri var. Bu ajansa ait başka reklam örneklerini ilerde paylaşacağım.

20 Temmuz 2012 Cuma

VW Think small/ Küçük düşün

                                     

Bir diğer VW reklamı da "Think small". Bir önceki yazıda bahsettiğim gibi Amerika pazarında ki araçların çok büyük olması, fazla benzin yakması, park yeri bulmakta zorluk çekilmesi, sigorta masraflarının fazla olması, tamir ve bakım masraflarının yüksek olması gibi unsurlara gönderme yapılarak "Küçük" olmanın başta ekonomik olmak üzere diğer avantajlarından bahsedilmiş. Görüldüğü üzere çok sade tasarlanmış bir reklam daha, VW kampanyasının tümünde göreceğimiz çok zekice yazılmış bir metin ve etkili bir slogan. İlerde kendilerinden bahsedeceğim Helmut Krone ve Julian Koening'in Bernbach önderliğinde yaptığı güzel işlerden birisi.
"Küçük" ürünlere alışkın olmayan insanlara, bunun avantajları daha etkileyici bir şekilde anlatılamazdı bence...

19 Temmuz 2012 Perşembe

VW Lemon



Bir önceki yazıda bahsettiğim efsanevi Volkswagen reklamlarından biri "Lemon". Bu reklamı görenlerin çoğu ilk başta limonla bir bağlantı kurmaya çalışır. İtiraf etmeliyim ki ilk başta ben de öyle düşünmüştüm. Ama işin aslı öyle değil. Metinde özetle, resimdeki araçta kimsenin fark edemeyeceği çok küçük bir hata olduğu fakat Volkswagen fabrikasındaki kontrolörlerin bu durumu gözden kaçırmayacağı anlatılıyor ve kusuru ne kadar küçük olursa olsun böyle bir aracın müşteriye ulaşmasının imkansız olduğu anlatılıyor. Lemon deyimi de Amerika'da hatalı araçlar için kullanıldığından böyle bir başlık atılmış. Gerçekten çok etkileyici, insanları düşündüren ve güven verici bir reklam olduğunu düşünüyorum. Bu reklamın yapıldığı ve Volkswagen'in Amerika pazarına girmeye çalıştığı yıllarda Amerika'da klasik ve hepimizin bildiği büyük araçların piyasaya hakim olduğu bir gerçektir. Volkswagen bu reklamlarla pazara etkili bir giriş yapmış, reklamın ne derece önemli olduğu görülmüş ve bu reklamlar Volkswagen'in satışını artırıp marka bilinirliğini yükseltmesinin yanında Dünya reklamcılık tarihinde de kendilerine önemli yer edinmişlerdir. Bir sonraki yazımda da bu kampanyadan bir reklamla devam edeceğim...

Bill Bernbach




“Kamuoyunu ölçmekle o kadar meşgulüz ki, onu şekillendirebileceğimizi unutuyoruz. İstatistikleri dinlemekle o kadar meşgulüz ki, onları yaratabileceğimizi unutuyoruz."
Benimde her kelimesine katıldığım bu sözleri söyleyen kişi, Dünyanın en önemli reklam ajanslarından olan DDB'nin kurucularından ve kuşkusuz Dünya reklamcılığının en önemli figürlerinden biri olan Bill Bernbach. Unutulmaz Volkswagen ve Avis reklamlarının ve daha bir çok önemli reklamın altında imzası olan Bernbach Global reklamcılığın seyrini değiştirmiş şahıslardan biridir. Pazarlama eğitimi almış birisi olarak son zamanlarda  araştırmaların ve istatistiklerin, reklamların yaratım sürecinde ne kadar etkili ve belirleyici faktörler olduğunun farkındayım. Fakat ben reklama hiç bir zaman belirli kalıplarla ve sınırlamalarla bakmaktan yana olmadım, veriler öyle söylüyor diye yaratıcılıktan uzak basit reklamlar yapmak bana hiç sıcak gelmedi. Reklam her ne kadar bir ürünün satışını artırmayı veya markanın bilinirliğini arttırmayı hedefleyen bir şey olsa da ben reklama bir sanat gibi baktım. Biraz edebiyat biraz sinema; bu kadar kısa sürelerle veya bir resimle bu kadar çok şey anlatmaya çalışmak bana her zaman yaratıcılığın zirvesi gibi gelmiştir. Tabi ki günümüzde ki reklamlara bakarak bunu söylemek mümkün değil ama elimden geldiğince sizlerle buradan paylaşacağım reklamlar benim reklama her zaman bir sanat gibi bakmamı sağlamıştır. Yazının başında Bernbach'tan yaptığım alıntıyı okuduğum anda benimsedim ve benim gibi reklamcılık sektöründe çalışmak isteyen arkadaşlara yol gösterici olabileceğini düşündüm. Burada yapacağımız paylaşımlarla birbirimizi geliştireceğimizi umuyorum. Bir sonraki yazımda Bernbach reklamlarından bir örnekle devam edeceğim. Bernbach'tan bir alıntıyla yazıyı noktalıyorum.

" İnsanlar size inanana kadar gerçek, gerçek değildir. Eğer ne söylediğini bilmiyorlarsa sana inanmazlar, eğer seni dinlemiyorlarsa ne söylediğini bilemezler. Eğer ilgi çekici değilsen seni dinlemezler ve sen hayal gücünü kullanarak orijinal ve canlı şeylerden bahsetmediğin sürece de ilgi çekici olamazsın."