2 Nisan 2014 Çarşamba

House of Cards ve TV'nin değişimi -5-

Peki ülkemizde televizyon kanalları ve yapım şirketleri nasıl oluyor da bu projelerin yaratım sürecinde araştırmalardan, geçmişte yapılan dizilerin analizlerinden ve izlenme oranları ile ilgili elde edilebilecek her türlü veriden yeterince faydalanmıyorlar, bu işin “tutarsa tutar tutmazsa yenisini koyarız” demek için çok maliyetli bir iş olduğu görülmektedir. Üstelik işin diğer korkunç yanı, dizi 1-2 hafta içinde yayından kalkınca işsiz kalan çok sayıda çalışan oluyor. Gelinen noktada dizilerin veya herhangi bir televizyon içeriğinin hazırlanma aşamasına bilimi katmamak mümkün gözükmemektedir.
Ülkemizde her ne kadar Netflix, Amazon, Hulu vb. online streaming şirketleri faaliyet göstermese de bizzat bu şirketlerin veya benzer konsepte sahip Türk şirketlerinin önümüzdeki dönemlerde ülkemiz piyasasına girmesi çok yüksek bir olasılıktır. Tivibu, Digiturk, D-smart ve Doğuş Holding şirketi olan Tvyo da bunlara benzer girişimleri gerçekleştirebilir. Bu durumda çok daha özgün ve güzel işler ortaya çıkabilir. Sektöre girmeye hevesli pek çok kişi de en azından bir pilot bölüm çekerek çalışmalarını izleyicinin beğenisine sunabilir. Bunun sektöre bir canlılık getirmesi ve rekabeti arttırması da muhtemeldir.    
Peki tek gelir kaynağı reklam olan televizyon kanalları ne yapacak? Elbette bu durum geleneksel kanalların sonu değil. Fakat gelişmeler gösteriyor ki reklam gelirleri azalacak. Burada medya yöneticileri, reklam verenler, reklam ajansları ve devlet yetkilileri bir araya gelerek farklı çözümler üretmeli ve yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Burada en önemli unsurlardan biri kalite olacak. Ayrıca geleneksel kanallarda izleyiciyi seçim sürecine dahil etmeli ve dizilerin izleyici tarafından sahiplenmesi sağlanmalıdır. İzleyici fikirlerinden ve geri dönüşlerden faydalanma süreci sadece dizi başlamadan önce değil dizi yayınlanırken de sürmeli ve dizlerin şekillenmesinde bu görüşlerden faydalanılmalıdır. Bu ve benzer uygulamalar yapılırsa bilinçlenen izleyici sevdiği dizinin yayınlanan reklamlar sayesinde devam ettiğini bildiği için yayınlanan reklamlara ve reklamı yapılan markalara daha büyük bir sempatiyle yaklaşabilir.

Sonuç olarak televizyon bütün dünyada değişiyor. Bu değişime ayak uydurabilen ve buna göre konum alan şirketler ayakta kalacak. Bu değişimle birlikte yeni iş alanları ve yeni şirketler doğacak. Elbette pazarlamanın ve reklamcılığında bu değişime uygun olarak kendini yenilemesi kaçınılmaz olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder